Gulyabani Kitabının Türü Nedir? Edebiyatın Gölgesinde Korku, Mizah ve Toplumsal Eleştiri Kelimelerin, bir toplumun hayal gücüne şekil verdiğine inanırım. Her cümle bir düşüncenin yankısı, her hikâye bir çağın aynasıdır. Edebiyat, sadece anlatmakla kalmaz; bizi dönüştürür, sorgulatır, yeniden düşündürür. “Gulyabani” gibi eserler ise bu dönüşümün en canlı örneklerinden biridir. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın kaleminden çıkan bu eser, korkunun ardındaki mizahı, batıl inançların ardındaki gerçekleri ve toplumsal çelişkileri ustalıkla harmanlar. Peki, Gulyabani kitabının türü nedir? Bu sorunun cevabı, sadece bir tür sınıflandırmasından ibaret değildir; aynı zamanda bir dönemin ruhunu anlamanın da anahtarıdır. Gulyabani: Korku ile Gerçek Arasında Bir Edebi Deneyim “Gulyabani”, yüzeyde bir…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Greyder Operatörü Nasıl Olunur? Ekonomik Bir Perspektiften Yol Açmak Bir ekonomistin gözünden bakıldığında, her meslek seçimi kıt kaynakların yönetimiyle ilgilidir. İnsan emeği, zaman, teknoloji ve sermaye sınırlıdır; dolayısıyla hangi alana yatırım yapılacağı, hangi becerinin geliştirileceği, geleceğin refah düzeyini belirler. Bu çerçevede greyder operatörü olmak da yalnızca teknik bir karar değil, aynı zamanda ekonomik bir tercihtir. Çünkü yol açmak, aslında üretim faktörleri arasında yeni bağlantılar kurmak anlamına gelir: sermayeyi toprağa, emeği altyapıya, emeği kalkınmaya bağlamak. Kaynakların Kıtlığı ve Mesleki Rasyonalite Ekonomi biliminin temel ilkesi, “kıt kaynaklar altında sınırsız ihtiyaçların dengelenmesi”dir. Greyder operatörlüğü, bu denklemin hem arz hem talep tarafında kendine özgü…
6 YorumHangi Köpekler Tüy Dökmez? Efsaneler, Gerçekler ve Kalbe Dokunan Seçimler Şöyle düşün: Pazar sabahı kahveni almışsın, güneş perde aralığından içeri sızıyor… ve salonda uçuşan tüy bulutları yok. “Gerçekten tüy dökmeyen köpek var mı?” sorusu tam burada doğuyor. Bu yazıyı, alerjisi olan dostlarımızı, temizlikle saatlerce boğuşmak istemeyenleri ve sadece evi daha düzenli tutmayı sevenleri düşünerek, samimi ama ayakları yere basan bir dille hazırladım. Önce Bir Gerçek: “Tüy Dökmeyen” Diye Bir Büyü Yok Hiçbir köpek yüzde yüz “tüy dökmez”. Kimi ırklar çok az döker; kiminde de tüy dökülse bile yerde uçuşmak yerine kıvırcık yapısı nedeniyle kürkün içinde tutulur. Alerjiyi asıl tetikleyen ise…
Yorum Bırakİç Dünyanın Fısıltıları: Bağırsak Sesleri Normal mi? Kelimelerin büyülü dünyasında dolaşırken, bazen en sessiz anların bile anlatacak çok şeyi olduğunu fark ederim. Bir edebiyatçı olarak, dilin yalnızca dış dünyayı değil, iç dünyanın da yankılarını taşıdığına inanırım. Tıpkı bir karakterin iç monoloğu gibi, bedenimizin de kendi iç sesi vardır. Bu ses, bazen kalp atışında, bazen nefesin ritminde, bazen de — evet — bağırsaklarda duyulan o küçük, ama anlamlı seslerde gizlidir. Peki, bağırsak sesleri normal mi? Sorusunu yalnızca bir tıbbi merak olarak değil, insanın iç dünyasına açılan bir edebi metafor olarak da düşünebiliriz. Sesin Anlamı: Bedenin İçinde Yazılan Hikâyeler Edebiyat, sessizliğin içinden…
Yorum BırakKöpek Gezdirerek Nasıl Para Kazanılır? Toplumsal Yapı ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir Analiz Bir araştırmacı olarak, her zaman toplumların nasıl şekillendiğini, bireylerin rollerinin nasıl belirlendiğini ve toplumsal normların bunlara nasıl etki ettiğini sorgularım. Son yıllarda, köpek gezdirme hizmetlerinin popülerleşmesiyle, bu alanda para kazanmanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir boyutu olduğunu fark ettim. Bu yazı, köpek gezdirerek para kazanmanın, toplumsal yapılar ve bireylerin cinsiyet rolleri ile nasıl şekillendiğine dair bir analiz sunmayı amaçlıyor. Köpek Gezdirme: Bir İhtiyaçtan Sosyal Bir İstihdama Köpek gezdirme, yalnızca evcil hayvan sahiplerinin zaman eksikliğinden doğan bir hizmet olmaktan çok, bir sosyal gereklilik ve iş gücü…
Yorum BırakGöz Tansiyonu Kimlerde Görülür? Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak insan davranışlarını anlamaya çalışırken sık sık beden ile zihin arasındaki derin bağları keşfetmeye yönelirim. Bedenin küçük bir rahatsızlığı, zihinsel süreçleri, sosyal ilişkileri ve duygusal dengeyi doğrudan etkileyebilir. İşte göz tansiyonu ya da bilinen adıyla glokom, bu bağın çarpıcı örneklerinden biridir. Çoğu zaman yalnızca biyolojik bir problem olarak görülse de, aslında bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektifinden ele alındığında, kimlerde daha sık görüldüğünü anlamak daha bütüncül bir bakış kazandırır. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Algı, Dikkat ve Risk Faktörleri Bilişsel süreçler, kişinin hastalığı fark etmesi ve yönetmesi açısından kritik rol oynar. Göz tansiyonu…
Yorum BırakGizli Şeker Hastası Ne Yememeli? Gizli Şekerin Tarihsel Arka Planı Gizli şeker, tıbbi literatürde “prediyabet” olarak bilinir. Bu durum, vücudun normalde insülin üretmesine rağmen, hücrelerin insülini yeterince etkin kullanamaması sonucu kan şekeri seviyelerinin yüksek olmaya başlamasıdır. Ancak, bu yüksek seviyeler tip 2 diyabetin eşiğindedir, bu yüzden kişi henüz diyabet teşhisi almamıştır. Prediyabetin fark edilmemesi genellikle uzun yıllar alır, çünkü çoğu zaman belirgin bir belirti vermez. Gizli şeker, çoğunlukla kan testleriyle tespit edilir ve eğer önlenmezse, tip 2 diyabete dönüşme riski taşır. Tarihte gizli şeker hastalığı, tıbbın henüz gelişmediği dönemlerde çoğu zaman “şeker hastalığı” veya “halk arasında şeker hastalığı” olarak biliniyordu.…
Yorum BırakKara Yolu Taşıtları Nelerdir? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifiyle Bir Yolculuk Kara yolu taşıtları, hayatımızın her alanında bize eşlik eden, gündelik yaşamın ritmini belirleyen araçlardır. Ama bu basit gibi görünen soru—“Kara yolu taşıtları nelerdir?”—aslında çok katmanlı bir tartışmayı da beraberinde getirir. Çünkü taşıtların toplumsal yaşama kattıkları, güvenlik, erişilebilirlik ve çevresel etkiler kadar, toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik gibi önemli meselelerle de doğrudan bağlantılıdır. Gelin, bu soruyu birlikte yeniden keşfedelim. Kara Yolu Taşıtlarının Genel Çerçevesi Otomobiller, otobüsler, kamyonlar, minibüsler, motosikletler, bisikletler ve hatta engelli bireylerin hayatını kolaylaştıran özel araçlar kara yolu taşıtları arasında yer alır. Her biri farklı bir ihtiyaca hizmet…
Yorum BırakFerhat Göçer Hangi Tıp? Tarihsel Bir Perspektiften Sanat ve Bilimin Kesişim Noktası Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini bugünün anlam haritasında takip etmek, her zaman büyüleyici olmuştur. Zaman, insanlığın birikimini yalnızca olaylarla değil, kişiliklerle de taşır. Ferhat Göçer gibi hem bilim hem sanat alanında iz bırakmış figürler, tarihin akışında bu iki dünyanın nasıl kesiştiğini anlamamıza yardım eder. “Ferhat Göçer hangi tıp?” sorusu, yüzeyde bir merak gibi görünse de, aslında toplumların bilgiye, sanata ve çok yönlülüğe bakışını sorgulatan derin bir tarihsel meseleye işaret eder. — Bilim ve Sanatın Kesiştiği Yol: Tıbbın Ruhuyla Müziğin Duygusu Ferhat Göçer, yalnızca bir sanatçı değil; aynı zamanda…
Yorum BırakMuayyen Kılmak Ne Demek? Tarihsel Arka Plan ve Günümüzdeki Akademik Tartışmalar Muayyen kılmak, Türkçede sıkça duyduğumuz ancak anlamı her zaman net olmayan bir terimdir. Bu ifade, genellikle “belirlemek”, “kesinleştirmek” ya da “takdir etmek” anlamlarında kullanılsa da, hukuki ve felsefi literatürlerde farklı açılımlar kazanmış bir kavramdır. “Muayyen” kelimesi, “belirlenmiş”, “kesin” ya da “sabit” anlamına gelirken, “kılmak” ise “yapmak” ya da “kılmak” anlamına gelir. Peki, “muayyen kılmak” ifadesinin kökeni ve günümüzdeki anlamı nedir? Bu yazıda, bu terimi tarihsel arka planda inceleyecek ve günümüzdeki akademik tartışmalarına değineceğiz. Muayyen Kılmak: Tarihsel Arka Plan Muayyen kılmak terimi, köken olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun hukuk sistemine dayanan bir…
8 Yorum